22 Nisan 2016 Cuma

POSTCROSSING #19



Uzun bi aradan sonra kocamaaan bi merhaba ,

Adresime posta almakta yaşadığım sorunda  22 kartım kayboldu.
Nedenini bilmediğimiz şekilde adresimizi verdiğimiz gönderiler evimize gelmiyor.
Bunun sonucunda 12 Şubat'ta posta kutusu kiraladım ve 
geçenlerde yeni kartlarıma ulaşmaya başladım.

Bakalım bakalım neler gelmiş ; 


 Çok beğendiğim kartlardan ilki Minsk,Belarus'tan geldi.
Kitap okumaktan hoşlanıyorum ve bu da güzel bi ayraç olabilir di mi?
Teşekkürler IVAN :)



İtiraf ediyorum gördüğümde baya bi şaşırdım :D
Aaa bana Buda yollamışlar :O
Kanazawa,Japonya'dan gelen bu güzel kart için MAMI'ye teşekkür ederim.


Heykel hakkında biraz bilgi vermek gerekirse,
Ushiku Daibutsu Japonya'nın Ushiku şehrinde yer alan 
dünyanın en uzun heykellerinden birisidir.
1995 yılında tamamlanan bronz heykeldir.
Yapıldığı 1995 yılından 2002'ye kadar dünyanın en yüksek heykeli ünvanını taşımıştır.
 Bu ünvanını 2002 yılında Çin'de yapılan Buda İlkbahar Tapınağı'na kaptırmıştır.
/via vikipedi/

 Aşağıda gördüğümüzde o heykel.


Kartın arkasında yazan İngilizce ve Japonca açıklamalarda bu yönde.
Ek olarak heykelin ellerinin 16. yy'da, başının 17.yy'da yapıldığı söyleniyor.
16 metre uzunluğundadır.


Bu da Chiba,Japonya'dan gelen bir diğer güzel kart :)
Bu iki kartın buraya 8 günde ulaşması ,doğrusu beni çok şaşırttı.
Ptt kart geldiği ve posta kutunuza koyduğu günün 
tarih damgasını kartın arka yüzüne vuruyormuş.
Geleneksel giysilerin olduğu kartları çook seviyorum :))


Rengini sevdiğiiiim :)
Kendisi ve kızınında mor rengini çok sevdiğini yazmış.
''Downton Abbey '' TV dizisini takip ettiklerini söylemiş.
Bende duymuştum bu diziyi ,afişi şuraya koyalım ;


Araştırırken çok izlendiğini de gördüm,bi iddiaya göre her bölümünü 10 milyon İngiliz izliyormuş.2010-2015 yılları arasında yayındaymış bu tarihi dizi.

Teşekkürler Carin!

/Amerika'dan 9 günde gelmiş./


Şimdi diyorsunuz ki Asya'dan yana şansın yavere gitmişe benziyor bu kez :)
Ama bu bayıldığım kart Rusya'dan.
Bu bir kitap kapağı ; 1975 yılında basılan Rumer Godden tarafından yazılan
 Japanese Dolls serisinin 2.kitabı Little Plum.
Bugüne kadar aldığım kartların arasında en ince kartlardan biriydi :)
Çok teşekkürler  Denis ve Olga!

/Buraya 20 günde gelmiş./


Yine yeniden yazısını çok zor okuduğum bir kişi :)
Berlin, Almanya'da yaşıyormuş ve eski kartları toplamaktan hoşanıyormuş.
Bu gördüğümüz kart 1910 yılını gösteren bir kartmış.
/ 14 günde gelmiş./

Teşekkürler ismini okuyamadığım kişi ! :))


Bu kart Trinidad ,Kaliforniya'dan gelmiş.
Coast Redwood'un Türkçesi sahil sekoyası.
Hyperion, 115.7 metrelik boyuyla dünyanın yaşayan en uzun ağacı olarak
 ölçülen sahil sekoyası türündeki ağaçtır. 
Kuzey Kaliforniya'daki Redwood Ulusal ve Eyalet Parkı'nda bulunur.

Teşekkürler Bill!



/// İyiki varsın,nice senelere/// Tuta Stone  21.04.16



Evet bir postumun  daha sonuna elmiş bulunmaktayım.
Geri dönüşümün ilk postu olarak sayabiliriz bunu :)
Kartlarım gelmeye devam ettikçe ve
 yaşadıkça buralarda biryerlerde olacağım.
Umarım görüşürüz.
Barışla kalın.



Pulları unutmuşum hemen ekliyorum :


 Chiba, Japonya


 Rusya


 Kaliforniya / Amerika


Berlin /Almanya



Kaliforniya /Amerika


 Minsk ,Belarus


 Japonya

26 Ocak 2016 Salı

Merakla Beklenen An!!!

Herkese Merhabaaa!

Bugün aldığım birşeyden bahsedeceğim umarım ilginizi çeker.
Baştan söyleyeyim konumuz Koreli ünlüler :)
O zaman başlayalıııım :)


Herşey Martı yayınlarının So Ji Sub'un kitabını yayınlayacağını duyurmasıyla başladı.
Gerçekten bu habere çok sevindik.


Şimdi So Ji Sub kim diyen Koreseverler  için şöyle diyebilirim ki ,
I'm Sorry,I Love You'nun yada henüz yeni final yapmış mükemmel bir dizi olan
 Oh My Venüs'ün başrolündeki güzel adam :) 

Şöyle gösterelim Oh My Venüs afişini ;


(sağ üst köşe)

Nasıl dağıttım konuyu ya :) 
Geri dönersek kitabı çıktığı anda aldım ,
çünkü hem Koreli ünlülerin burada ne kadar önemsendiğini göstermek ,
 hemde So Ji Sub buna değer olduğu için :)

So Ji Sub'un Yolu adlı kitap Türkiye'de Türkçe çevirisiyle 16 Aralık 2015'te satışa sunuldu.
Kitap Kore'de 2010 yılında So Ji-Sub's Road adıyla çıkmıştır.
Dolayısıyla isminin üzerinden dönen Emir'in Yolu geyiklerine yapacak birşeyimiz yok..

Ayrıca bu kitabı dışında 2 kitabı daha var.

İsimleri ;
So Ji-sub's Only You (2011, fotoğraf kompozisyonu)

So Ji-sub's Only You 

(by Vikipedi)



Neyse başka hiçbir açıklama yapmadan kitaba göz atalııım :)




Fotoğraftanda anlaşıldığı gibi ciltli büyük bir kitap
.Ve cildi koruyacak bir kapağa sahip.
Kapağı çıkardığımızda içindeki kapak asıl bu ;


Kitabın içine bakalım biraz da ;


 Kitabı Türkiye'de yayınlayan Marti yayınlarının da belirttiği gibi ''So Ji Sub'un oyunculuk kariyerini anlatan, hayata bakışını yansıtan karelerle zenginleştirilmiş özel bir kitap.''




 Böyle bolca güzel fotoğraf ve nispeten daha az yazı bulunuyor. 



Biliyorum biraz dağınık bir post oldu kafalar karıştı ama yapacak birşey yok :)
Size fikir vermesi açısından ve belki destek olmak istersiniz düşüncesiyle paylaşmak istedim.

Bu haftalık benden bu kadar.
Kendinize dikkat edin.
Barışla kalın. :)

1 Ocak 2016 Cuma

POSTCROSSİNG #18



Herkese Merhaba ,

 Uzun zaman oldu bi kartpostal postu girmeyeli..Zannedilmesin ki bu kız bu hobiden vazgeçti :)
Hep PTT yüzünden bu olanlar.
Herşeyi ayrıntısıyla anlatacağım :)

Öncelikle Ekim'in son gününden bugüne kadar 21 kart yolladım 10'u ulaştı.
Yavaş yavaşta ulaşmaya devam ediyor.
Her hafta günlük hayat düzenimin içinde kartları yazıp zaman buldukça  5'er 6'şar yolluyorum.
Resmi olarak yılbaşı tatilindeyiz diye gönderemediğim 8 kart var.Pazartesi onlarıda göndereceğim  ve zaman olursa  postunuda yazacağım inşAllah .

Gelgelelim bir sıkıntı var.Bana resmen 3 aydır kart gelmiyor.Hiç hemde..
PTT'yle görüştüm ,şikayet kaydı oluşturdum.Güzel şekilde ilgilenip müdürleri bizzat dönüş yaptı ,ellerinde bana ait hiçbir gönderi bulunmadığını ve gelen gönderileri günlük postaladıklarını ve rapor tutup,denetlendiklerinden bahsetti.Herşey iyiydi hoştu da ; bana gelen gönderinin olmaması ihtimali yok! Çözemedim ben bu işi.Çünkü şuan gelen giden dengesinde eksik 12 kartım var bana gelmesi gereken..Ki genelde gelenler gidenlerden çok bile oluyor aktif bir kullanıcıysanız.
Bu adamlardan 11'i göndermese 1'i bile gönderirdi ya..

Ne yazık ki hikaye mutlu sonla bitmiyor , her dışarı çıktığım gün posta kutusunu kontrol edip hayal kırıklığı yaşıyorum.Kartlarımı atmaya devam ediyorum ama ne kadar daha sürer garantisini veremeyeceğim.Biraz keyif kaçırmıyor değil yani..

Neyse birazda güzel şeylerden bahsedelim.Gönderdiğim kartlardan bazıları mesela ;



Bu kartlar Ege Bölgesi serisinden..
Bi kitapçık şeklindeydi , tırtıklı yerlerden yırtıp gönderdim.
Arkası Türkçe açıklamayla dolu olduğundan ekstra bi kağıda yazacaklarımı yazıp , 
zarfla beraber gönderdim bu güzel kartları.


Pazartesi yollayacaklarımdan 4'ü bu serinin devamından , 
4'üde yılbaşı kartlarından.
Gelelim yılbaşı kartlarına;


PTT'nin çıkarttığı kartlar hoşuma gitti ,
bunlardan yolladım.En çokta sağ üst köşedeki kartı beğendim.


 Burda 10 kart var yılbaşı için , 6'sı gönderildi.
Gönderdiğim kartlar yukarıdaki 4 kart görselindeki kartlardan.

Aa unutmadan bi de yeni yıl kartlaşmasına katıldım.
Facebook'taki Postcrossing İstanbul grubundaki arkadaşlarla yapıyoruz.
Güzel bi kart alıp yazdım ,biraz geç oldu ama Pazartesi atacağım.
Kısa zamanda gider İstanbul içi zaten.
Şimdi tabi bana da bi kart gelmesi gerekiyor ama inanın pek umutlanmıyorum :D

Çok uzun bi post oldu , yakında tekrar güzel haberlerle yazmak istiyorum inşAllah.
Barışla kalın , kendinize dikkat edin.

22 Kasım 2015 Pazar

Kartpostallarım #5




Herkese merhaba!


Bildiğiniz üzere  kendi aldığım kartları  ''Kartlarım'' olarak
 paylaşmaya devam ediyorum.


Bu postta aldığım kartpostalları dostumla beraber gittiğimiz
Konunun kitap olması kartpostal almaya engel değil di mi sonuçta :))



Fotoğrafları okuldan eve dönerken ,yoldaki 39732. saatimde çektim.
En azından bi işe yaramış olsun  bu saatlerde :)
Evet sitemkarda olabilirim birazcık.



Bu arada yolda Five Treasure Island'ın biricik liderlerinden Lee Hong Ki'nin yeni çıkarttığı solo albümünüde dinliyoruz di mi?


 #PrimadonnalarFighting 
#LiderAlbümÇıkartmışDestelemeyelimMi?
#YapcakBişiYokSeviyorum
 #OppaFighting!



Tabiki bu mükemmel kartı orda bırakamazdım.

''Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
 ''

''To see me does not necessarily mean to see my face. To understand my thoughts is to have seen me. ''

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK/// 1881-1938





Sonunda sınav haftam bitti ve biraz tatil moduna geçebildim.

Hepinize bol bol dinlenmeli ,hemen bitmeyen bi Pazar diliyorum.

Barışla kalın.

Yakında görüşelim inşAllah :))

10 Ekim 2015 Cumartesi

Kore Dizilerini Seviyorum #4

LET'S EAT 2

(Çook geç kalmış postlardan.)


Bölüm Sayısı : 18

Tür : Romantik , Komedi ,


Yayınlandığı Yıl : 2015


Benim : 16. dizim

* ULTRA ULTRA 5 YILDIZ *



En tatlı insanlar :

tabiki dizideki adıyla '' Goo Dae Young




Gerçek adı Yoon Doo Joon :)
Güney Koreli müzik grubu BEAST'in  lideri aynı zamanda..
Let's Eat 1 'de de aynı şekilde baş roldeydi.O yemekleri anlatış şeklini hiç unutmayacağız :D
Tabi birde baş rolü paylaştığı şirin kızımız var ;




Çok daha fazla bilgi veren güzel bi blog yazısı ;

http://sivibipunya.blogspot.com.tr/2015/06/lets-eat-not-only-once-but-twice.html


İyi haftasonları! :)



Kocaman bi dilek : 
Noluuuuur 3.sü çekilsin lütfen! :)





22 Eylül 2015 Salı

HR - İnsan Kaynakları #1



         Değişik değişik şeyler öğrendiğimiz bir güne daha merhaba ,

Öncelikle yazma sebebim daha fazla bilmek ve 
benim gibi bilmeyen varsa öğrendiklerimi paylaşmak..

Yani bilmiyorum bende..
Yazarken okurken beraber öğreniyoruz..

Hadi bugün ne öğrendiğime bakalım  ;

Okuduğum kitapta iş görüşmesinde sorulması gereken sorular ve uzak durulması gereken sorulardan bahseden bir bölüm var , fakat kitap A.B.D. yasalarını göz önünde bulundurarak bir liste oluşturmuş.

Şimdi gördüğüm listeden birkaç dikkat çekici soru paylaşıp 
Türkiye İş Kanunu'nda bu işin nasıl işlediğine bakacağız.

Uzak durulması gereken sorular ;

Kaç yaşındasınız?
(İstihdamda Yaş ayrımcılığı Yasası)
Uygun olanı  ; 
eğer işe alınırsanız 18 yaşından büyük olduğunuzu kanıtlayan
 bir belgeye sahipsiniz değil mi?

Evli misiniz?

Daha önce hiç tutuklandınız mı?

Herhangi bir engeliniz var mı?
(Engelliler Yasası)
Bu işin gerektirdiği temel fonksiyonları yardım almadan yerine getirebilecek misiniz? demeniz gerekmektedir.


Kaç kilosunuz?
İş başvuru formu veya özgeçmiş için fotoğraf bile isteyemezsiniz.

Nerede doğdunuz?
(göçmen reformu ve denetimi yasası)
Etnik köken , uyruk tamamen yasaklı bölgedir.

Dini inancınız?
(Medeni Haklar Yasası)
Kişinin dini görevler dışında kesinlikle sorulmaması gereken bir konudur.

Çocuğunuz var mı?
Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz? vb.dolaylı sorular
(Hamilelik Ayrımcılığı Yasası)


Evet bende oturup bizim işe alımda 
sormamız gereken  şeyleri araştırdım , İş Hukuku'nda


İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.

Siyasi düşüncesini veya ideolojisi olup olmadığı soramazlar. Bu kapsamda adaya herhangi bir siyasal partiye üye olup olmadığı veya bayan adaya feminist olup olmadığı sorulamaz.

 ( Ayrım yapılamaz ; fakat  doğum yeri ,tarihi ,medeni hali sorulabilir.)
Başıma bi iş gelmeyecekse soruyorum ; 
bi insan ayrım yapmayacaksa doğum yerini neden sorar?

  • İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye,  cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Fakat iş niteliğine göre ;

 "hamile olup olmadığı" veya "yakın gelecekte hamilelik planı bulunup bulunmadığı" konusunda soru sormaları uygundur.Bu konuda test yada sağlık raporu istenemez.



  • İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması,daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.


  • Adaylara cinsel yaşamları ve özel hayatları hakkında bir soru sorulamaz.


  • Safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz."



İşte böyle..Aslında bir çoğu benzer..
Fakat uygulanabilirliği üzerinde uzun uzadıya konuşulabilir.
Zira bi çoğumuz biliyoruz bu sorulamaz denilenlerin nasıl sorulduğunu
 ve özel yaşama ne kadar müdahele edildiğini..

Herşeyin daha güzel olduğu günler dileğimle ,
Barışla kalın.






KAYNAKLAR

http://iskanunu.com/80-acikacik/531-ise-alim-sirasnda-yapilan-mulakatlarda-isveren-yukumlulukleri

En İyi Elemanı İşe Almak ve Elde Tutmak - Richard Luecke

İş Kanunu



Pulbiber Mahallesi


Evet bugün Didem Madak' ın Pulbiber Mahallesi adlı kitabını bitirdim.

Biraz kendisinden bahsetmek istiyorum.

Didem Madak, Hukuk Fakültesi mezunu bir şairdi.

 41 yaşında kanser yüzünden hayatını kaybetti.

Vefat etmeden önce 3 kitabı yayınlandı ;

Grapon Kağıtları (2000) : Henüz okumadım..

Ah'lar Ağacı (2002 ) :

 Mükemmel bir kitap , bi alıntı paylaşmak istiyorum..Çok çok güzel..



Güçlü bir el silkeledi beni sonra 
Sanırım Tanrı’nın eliydi. 
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan. 
Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi, 
Çok şey görmüşüm gibi, 
Ve çok şey geçmiş gibi başımdan, 
Ah...dedim sonra 
Ah! 

İç ses, diye söylendim 
Çocukken şöyle dua ederdim Tanrı’ya: 
Tanrım bana hiç erimeyen, 
Kırmızı bir bonbon şekeri yolla. 
Eski tül perdelerden gelinlik biçerdik 
Kardeşimle kendimize durmadan, 
Olmayan çayları, 
Olmayan fincanlardan içerdik. 
Olmayan kapıları açardık, 
Olmayan ziller çaldığında. 
Siyah papyonlu olurdu mutlaka 
Resim defterimizdeki damat. 
Yedi günde yarattığımız dünya 
Mutlu olurduk pastel koksa. 

Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya: 
Olanlar oldu tanrım 
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla! 


Ah'lar Ağacı kitabı //Ah'lar Ağacı şiirinden bir bölümü // sf 14-15


ve 3.kitap ;

Pulbiber Mahallesi (2007)

Yazının en başında gördüğünüz fotoğraf kapağı ,buda arkasının görünümü..

Biraz karışık bi post olmuşta olabilir ,
 ama  onu da pek çok şair gibi kelimelerle pek anlatamayız sanırım.

Pulbiber Mahallesi'nden bir alıntıyla yazıyı bitireceğim .
Sizde kitapçıya uğradığınızda kendisinin güzel şiirleriyle tanışırsınız belki ..



Sen beni hep bir şiir sanıyordun istanbul
Oysa çakmaktaşları gibi kıvılcımlıydı gözyaşlarım
Ağlamaktan kızaran bir örnek burnum ve gözaltlarımla
Bu şiiri ben yaralı bir panda vaziyetinde yazdım
Canım yandı

Bu şiiri ben bir yangın vaziyetinde yazdım
Şimdi bırak sana kedilerime süt getiren eski günlerimi anlatayım
Kapıma gül bırakan adamları
Ben de icabında bir hafıza mağduruyum

Cumartesi günleri gayri annemlerle birlikte
Sokaklarında eylemler yapayım.
Benim ne sakal yanığı günlerim oldu
Guruba bak ve beni an
Öpüşmekten yorgun ve kızıl
Bir şiir sana bunları söyler miydi sanıyorsun?

Yağmurlarında yıkanan kırmızı banklarına baktım
Bütün allar bir gün solarmış
Ben bunu geç anladım
Yağmur meğer tanrının zulmüymüş istanbul.
Ağrı neydi, neremdeydi, neresiydi ağrı

Kim bana kalbimin menzilini soracaksa sorsun artık
Ağrıdurmadanağrıdurmadanağrıdurmadan
Ağrı benim durmadan doruğuna tırmandığım
Meğer yüksek bir dağmış.

Pulbiber Mahallesi kitabı // Ağrı şiiirinden bir bölüm // sf. 100

(boşluklar okuma kolaylığı için konulmuştur.Aslı sola yaslı ve aralıksızdır.)


Kendinize dikkat edin.
Barışla kalın.